NİŞANLANMA NEDİR?
Nişanlanma TMK m.118'e göre ' Nişanlanma, evlenme vaadiyle olur' denilmektedir. Nişanlanma bir hukuki işlemdir ve karşılıklı olarak evlenme vaadiyle oluşur. Nişanlanacak kişilerin arasında evlenme engelinin bulunmaması gerekmektedir.
Nişanlanmanın konusu TMK'da belirtilmiştir ancak özel bir şekil şartı belirtilmemiştir. Ülkemizde nişanlanma bir merasimde yüzük takılma ile gerçekleşmektedir. Ancak bunlar nişanın varlığı için gerekli olan şartlar değildir. Önemli olan karşılıklı evlenme vaatlerinin dile getirilmesi ve kabul edilmesidir. Bu konuda bir hüküm verilebiliyorsa nişanlanma sözleşmesi de meydana gelmiş demektir.
Taraflar nişanlanmakla karşı tarafta ve onların yakınlarında, evlenmenin gerçekleşeceğine dair bir beklenti oluşturur. Ancak m.119'da da belirtildiği gibi nişanlanma evliliğe zorlama hakkı vermez.
Nişanlanan kişilerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülükleri bulunmaktadır. Aksi halde davranan ve bu nedenle nişanın bozulmasına sebep olan kişi karşı tarafa karşı hukuken sorumlu olur.
HMK'da düzenlenen, nişanlılıkla ilgili bazı durumlar bulunmakatdır.
HMK m.34'de hakimin nişanlısının davasına bakamayacağı belirtilmiştir.
HMK m.248'de iki taraftan birinin nişanlısının tanıklıktan çekinebileceği belirtilmiştir.
KİMLER NİŞANLANAMAZ?
TMK m.129'da evlenme engelleri tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre;
1. Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri
arasında,
2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile
diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında,
3. Evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında
evlenme engeli bulunmaktadır. Yani bu durumda sayılan bu kişiler arasında nişanlanma olamaz.
Kayın hısımlığı, evlenme ile meydana gelen akrabalıktır. Eşin akrabaları, diğer eşin kayın hısımları olmaktadır. Kayın hısımları ile de belirli dereceye kadar nişanlanma yasağı mevcuttur. Burada evliliği son bulup bulmaması önemli değildir. Taraflar boşanmış olsa dahi taraflardan biri diğerinin alt soyu ya da üst soyu ile nişanlanamaz.
NİŞANIN BOZULMASININ SONUÇLARI NELERDİR?
Nişanın bozulması sonrası maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Ancak bunların bir takım şartları bulunmaktadır.
Manevi Tazminat
TMK m.
120- Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan
taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine
dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî
fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri
hakkında da uygulanır.
Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de,
aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.
Kişilik hakkına herhangi bir zarar vermeyen, ancak haklı bir sebebe de dayanmayan nişanın bozulması halinde manevi tazminata hükmedilemez.
Nişanın bozulmasından kaynaklanan her manevi acı tazminat istemek için yeterli değildir, tazminat talebini haklı gösterecek nispette bir manevi acı olması gerekmektedir. Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmak; karşı tarafın onur, şeref ve haysiyetine aykırı eylemlerde bulunmak; fiziksel veya duygusal şiddet uygulamak örnek olarak verilebilir.
Nişanın bozulması nişanlının sağlığında bozulma meydana getirdiyse uygun bir illiyet bağı kurulduğu takdirde manevi tazminat istenebillir.
Maddi Tazminat
Madde 121- Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu
olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
ZAMANAŞIMI VAR MIDIR?
Madde 123- Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden
bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
TAZMİNAT BORÇLUSU KİMDİR?
Nişanı haksız yere bozan veya nişanın bozulmasına neden olan kişi tazminat ödemekle yükümlüdür. Nişanın bozulmasında haklı bir nedenin olmaması, hukuka aykırı davranıştır.
Nişanın bozulmasında iki tarafında kusuru yoksa nişanı bozan taraftan tazminat istenemez.
Nişanın bozulmasından dolayı uğranılan zararlardan nişanlılar sorumludur. Taraflardan birinin ailesi yani kusurlu nişanlının ana-babası ya da onlar gibi hareket eden 3.kişi nişanın bozulmasına neden olmuşsa bu kişiler TMK m.120/121 kapsamında sorumlu olmazlar. Bu kişiler TBK m.49vd. maddelerinden dolayı sorumludur.
TAZMİNAT ALACAKLISI
Nişanın bozulmasında kusurlu olmayan ya da daha az kusurlu olan taraf tazminat alacaklısıdır. Kanun koyucu alacaklı kişiyi sadece nişanlılar olarak sınırlamamıştır. Nişanın bozulmasından dolayı zarara uğrayan 3.kişiler de tazminat alacaklısıdır.
Tazminat istemeye hakkı olan nişanlının ana-babası ya da onlar gibi davranan 3.kişiler de maddi tazminat isteyebilirler. Ana-babanın tazminat talebi, 3.kişilerin tazminat talebine engel oluşturmaz.
TAZMİN EDİLECEK ZARAR
Tazmin edilecek zararların neler olduğu TMK m.120/121'de sayılmıştır. Maddi tazminat sebepleri; nişan giderleri, evlenme amacıyla yapılan harcamalar, katlanılan maddi fedakarlıklardır. Nişanın bozulmasından dolayı kişilik hakları saldırıya uğramışsa kişi manevi tazminat talebinde bulunabilir.
DAVANIN AÇILMASI
Nişanlanma bir aile hukuku sözleşmesidir. Bu nedenle açılacak olan tazminatlar Aile Mahkemelerinde açılır.
Davacı, davalının nişanı bozduğunu ve kendisinin zarara uğradığını ispat ederek davayı açar. Davacı uğradığı zararları tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. Davalı kusursuzluğunu ispatlayamazsa tazminat ödeme yükümlülüğü altında kalır.
Eğer davacı, davalının kusurlu davranışları yüzünden nişanı atmışsa bu durumda ispat külfeti davacıdadır ve nişanı davalı yüzünden bozduğunu ispatlamalıdır.
Davalı sıfatı nişanlı olan tarafa aittir. Ancak davalı ölürse, dava mirasçılarına karşı açılabilir ya da açılmış olan dava mirasçılarına karşı devam ettirilebilir.
KAYNAKÇA:
Eda ŞAHİN ŞENGÜL & Damla Özden ÇELT, YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA NİŞANIN BOZULMASINDA MANEVİ TAZMİNAT, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi